Türkiye’nin en taze meyve sebzeleri, en teknolojik çiftliği olacaktı. Olmadı…
Tazedirekt.com, kurulduğu ilk günden itibaren belirli bir tüketici grubunun çok önemli bir derdine derman olmayı başaran bir girişim oldu. Hasan Aslanoba (bir risk sermayesi şirketi olan Aslanoba Capital’in de kurucusudur), sahip olduğu çiftlikleri dijital teknolojiyle buluşturarak iyi olduğuna inandığı bir iş modeli üzerine kurdu Taze Direkt’i. Benzer iş modelleri yurt dışında oldukça başarılı sonuçlar vermişti. Ancak farklı birçok sebep üst üste gelerek girişimin kapatılmasını mecbur kıldı.
2014 yılının Aralık ayında kurulan Tazedirekt; organik çiftlik ürünlerini dondurmadan, sipariş internet üzerinden verildikten sonra kendi nakliye araçlarıyla, aracısız olarak doğrudan tüketicinin kapısına kadar ulaştıran bir internet girişimiydi. Tazedirekt, üretim, süreç, yönetim ve nakliye ayaklarıyla basit bir e-ticaret sitesinden çok daha fazlasıydı. Kurulduktan kısa bir süre sonra tüketicilerin en sevdiği markalar arasına adını yazdıran girişimin kapatılma kararı bir anda ekosistemde şok etkisi yarattı. Aslında bu etkinin önemli bir sebebi de girişimcilerde oluşturduğu kaygıydı.
Son 5 ayında %30 büyüme hızı yakalayan ve 2016 başında 2 milyon TL ciro rakamını yakalayan girişim, 2016 yılında faaliyetlerine son verdi. Girişimin kurucusu Hasan Aslanoba, belki de son yıllarda görülen en şeffaf batış sürecini yöneterek neden battıklarını tüm açıklığıyla kamuoyu ile paylaştı.
Tazedirekt’in batış sebeplerini şu şekilde maddelendirebiliriz;
- Büyüme hızı ve satış hacmi hızla artsa da zarar bu artışlarla kapatılamayacak seviyedeydi,
- Yeni denenen bir iş modeli olması sebebiyle geleneksel internet girişimlerinin karşılaşmadığı zorluklara sahipti,
- Operasyonel sürecin yönetimi taze gıda sektöründe çok zordu, yüksek fire oranları karlılığı götürdü,
- Dağıtım maliyetlerinde ideal birim maliyetin yakalanabilmesi için ölçeğin büyük olması gerekiyordu,
- Girişimcinin bir çok farklı girişimi olması sebebiyle yönetime yeterli zaman ayrılmıyordu.
Özet olarak sıralanan yukarıdaki sebepler sonucunda Tazedirekt, kurucusunun planladığının çok üzerinde giderlerle çalıştığı ve bu durum sürdürülebilir olmadığı için kapatıldı. Kapanış sürecinde hiçbir müşteri mutsuz edilmedi, son siparişe kadar teslimatlar kusursuz şekilde gerçekleştirildi. Bu sayede marka zedelenmeden hatta tüketicileri tarafından özlenecek biçimde girişim kapatılmış oldu. Bu başarılı batış yönetimi, markanın değerinin korunmasına ve sonuç olarak Migros’un Tazedirekt markasına talip olmasına yol açtı. Bugün Tazedirekt markası ve tüm dijital altyapısı, Hasan Aslanoba tarafından Migros’a satıldı ve iş modeli Migros tarafından yeniden hayata geçirildi.
Çıkarılacak Dersler
Bu batış çok önemli bazı dersler çıkarmamıza yardımcı oluyor;
- İş modeli pazarda ne kadar yeni olursa olsun, riskleri doğru analiz edilmelidir. Tazedirekt geleneksel bir e-ticaret sitesi değildi. Arka planında ciddi bir üretim yönetimi, tedarik sistemi ve önemli maliyetlere sahip bir operasyonu barındırmaktaydı. Dolayısıyla girişimcinin tek alandaki uzmanlığı, iş modeli içerisindeki diğer alanların da başarısını sağlamadı. Belki de en başından Migros gibi taze gıda alanında ve tedarik süreçlerinde uzman bir şirketle ortaklık yoluna gidilseydi başarı yakalanabilirdi.
- Girişimci aynı anda birden fazla işi başarabilir ancak aynı anda birden fazla bebeği büyütemez. Her girişim, girişimcinin bebeğidir ve her bebek gibi girişimler de zaman, emek, özen ve dikkat ister. Girişimci bütün odağını oluşturduğu iş fikrine ve onun başarısına ayırmaz ise başarılı olma ihtimalini ciddi ölçüde düşürecektir. Tazedirekt, bize deneyimli bir girişimci olmanın tek başına bir girişimin iyi yönetilebilmesi için yeterli olmadığını kısa yoldan gösteriyor. Özellikle Tazedirekt gibi karmaşık operasyonel süreçlere sahip girişimlerin anlık olarak yönetilmesi ve en ince detaya kadar hassas şekilde takip edilmesi gerekiyor.
- Girişimin kritik performans göstergelerinin (KPI) doğru tespit edilerek bu göstergelerin ciddiyetle takip edilmesi gerekiyor. Aslanoba, Tazedirekt’i kapatma kararını almakta gecikseydi zararı çok daha büyük boyutlara ulaşabilir ve nihayetinde marka imajını da zedeleyecek bir sürece girebilirdi. Girişimcinin işe ilişkin koyduğu hedefleri ve var ise sapmaları analiz etmesi, çözüm üretmesi ve eğer üretilen çözümler fayda etmiyorsa hatalı karardan hızla geri dönmesi gerekir.
- Batarken dahi güzel batmalı. Kuşkusuz hiçbir girişimci için kapatma kararı almak ya da battığını kabul etmek ve bu süreci yönetmek eğlenceli bir iş değildir. Ancak girişimcinin ileride yeniden deneyebilecek itibara, krediye ve güvenilirliğe sahip olabilmesi için batış sürecini iyi yönetmesi gerekir. Hasan Aslanoba, Tazedirekt’in batış sürecini girişimciler için bir derse dönüştürecek şekilde başarılı yönetmiş ve neticesinde markanın imajını zedelememeyi, sevilen bir markayı özlenilen bir markaya dönüştürmeye başarmıştır. Bu sayede de marka, başka şirketlerin ilgisini çekmiş ve Migros’a satılmıştır. Diğer taraftan kötü bir örnek arıyorsak fazla uzağa bakmaya gerek yok. Bugün Türkiye’de Jatomi adında bir spor salonu açabilir misiniz? Açarsanız kimse gelir mi?