Dört nala giderken birden n’oldu böyle??
Kurulduğu günden itibaren kuşkuyla yaklaşanı da Türkiye’de internet girişimlerini başka bir seviyeye taşıyacağını düşünen de çok oldu. Türkiye’nin ilk “unicorn” (1 milyar $ değerli) Start-Up’ı olma hedefiyle yola çıkmış ve Wired dergisi tarafından 2015 yılında Türkiye’nin en parlak 10 girişimi arasında gösterilmişti.
Kendini bir sosyal e-ticaret platformu olarak tanımlayan incir.com, 2014 yılında yüzde 2.500! büyümeyi başarmış ve mağaza sayısını 2015 yılında 10 bine çıkarmıştı. İş modeli, e-ticaret faaliyetinin tüm operasyonel altyapısının İncir tarafından üstlenilerek kolayca online mağaza açılabilmesi ve referans yoluyla bu mağazalardan yapılan alışverişlerden prim kazanılmasına dayanıyordu.
Ancak yakaladığı ultra yüksek hızlı büyüme grafiği ve aldığı yatırımlar sonucunda ulaştığı 57 milyon $ seviyesindeki değerine rağmen 2016 yılında kapatma kararı aldı. İncir de geleneksel e-ticaretten farklılaşan ve bu farklılığın hem rekabet üstünlüğü hem de alışılmışın dışında riskler taşıdığı bir iş modeline sahipti. Dolayısıyla yüksek hızlı büyüme beraberinde yüksek operasyonel maliyetleri ve yönetilmesi gereken karmaşık süreçleri getirdi.
2016 yılından itibaren büyümesi yavaşlayan girişimin operasyonlarını aynı etkinlikle devam ettirebilmesi için yeni yatırıma ihtiyacı bulunuyordu. Tam da bu süreçte girişimin kontrolünde olmayan risklerin ortaya çıkması sonucunda (15 Temmuz darbe girişimi gibi), girişim yatırımcı bulmakta zorlandı ve süreci mevcut kaynaklarıyla sürdüremez hale geldi. Üstelik ortaya çıkan bu yeni durum sadece operasyonel tarafı değil iş hacmini de ciddi ölçüde etkilemiş ve yarı yarıya bir daralmayla sonuçlanmıştı. Sonuç itibariyle tıpkı Tazedirekt’te olduğu gibi, başarılı olması beklenen bir girişim daha başarısızlıkla girişimler mezarlığındaki yerini aldı.
Çıkarılacak Dersler
- Büyüme iyi bir şeydir. Hiçbir girişim az büyümek istemez. Ancak büyümenin ölçülebilir ve yönetilebilir gerçekleşmesi önemlidir. Büyüme, işin doğası gereği organik olarak ortaya çıkarsa bir bütün halinde gerçekleşeceği için girişimin büyümeyi yakalamak ya da kontrol etmek gibi bir problemi olmaz. Ancak İncir’deki “aşırı” hızlı büyüme, girişimin operasyonel süreçlerinin büyüme hızına yetişememesine ve dolayısıyla yönetim problemlerinin ortaya çıkmasına, maliyetlerin artmasına ve sonuç itibariyle ihtiyaç duyduğu yatırım miktarının da orantısız biçimde yükselmesine neden olmuştur.
- Girişimciler için başarının doğru yönetimi kadar başarısızlığın da yönetimi önemlidir. İşler kötü gitmeye başladığında neler yapılabileceğine dair bir fikir sahibi olunmazsa sürecin tersine çevrilmesi pek mümkün değildir. Bu açıdan girişimci, iş hacminin daraldığı dönemlerde bir Start-Up’ın en temel özelliği olan esnekliğini kullanamaz ve yeni koşula hızla ayak uydurarak sadeleşmeyi sağlayamazsa başarısızlık kaçınılmaz olur. Bir Start-Up’ın en büyük korkusu hantallık olmalıdır. Sanırım hantal yapının en büyük belirtisi de daha az işi yapmak için daha fazla kişinin şirket koridorlarında gezinmesi olarak görülebilir.
- Kısa, orta ve uzun vadeli planlamalara sahip olmadan yola çıkan girişimler için gelecek tam bir belirsizlik yumağıdır. Özellikle Türkiye gibi birçok dış etkenin hızla değişebildiği, rüzgarın zaman zaman arkanızdan zaman zaman ise karşınızdan estiği coğrafyalarda farklı alternatiflere sahip planlar yapmak ve bu planları stratejilerle destekleyerek kurum kültürüne adapte edebilmek çok önemlidir. Plansız büyüme, plansız alınan yatırımlar ve plansız küçülme gibi keskin hareketler girişimin temel niteliklerinin kaybolmasına ve sonuç itibariyle batmasına yol açabilir.
- Bazen bir miktar şans hiç fena olmaz…